İdeal Öğretmen Üzerine Bir Araştırma
Öğretme evrensel bir uğraştır. Yaşadığımız çevrede her an ana
baba çocuklarına,usta çırağına,öğretmenler öğrencilerine sürekli bir şeyler
öğretirler. Yani sürekli bir öğretme ve öğrenme durumu söz konusudur. Ancak
öğretme ve öğrenmenin iki değişik işlev olduğu her zaman göz önünde
bulundurulmalıdır. Çünkü öğretme bir kişi tarafından gerçekleştirilirken öğrenme
başka bir kişide oluşur. Çok açık ve basit gibi görülse de aslında üzerinde
ciddî bir şekilde durulması gereken bir durumdur. Öğretme öğrenme sürecinin
etkili olabilmesi için o iki kişi arasında çok özel bir ilişkinin kurulması
gerekir. Başka bir deyişle öğretmen ve öğrenci arasında özel bir bağ
kurulmalıdır. 100 kişilik örneklem grubundan toplanan kompozisyon kâğıtları
literatürde en çok kullanılan bir kontrol listesi (Self-Evaluation Checklist for
teachers) esas alınarak değerlendirilmiştir. Değerlendirme yapılırken, her
kompozisyon kağıdında belirtilen ilk üç özellik dikkate alınmıştır. Bu
özelliklerin gruplandırılması yapıldığında “ideal öğretmen” kavramı üç boyutta
toplanmıştır. Öğretmen adayı öğrenciler, öğretmenlerin fiziksel
özelliklerini (ses,kıyafet vb.) ve entelektüel özelliklerini (yaratıcılık,
orjinallik, anlayış vb.) ideal öğretmenliğin özelliği olarak pek
düşünmemektedirler. Diğer taraftan ideal bir öğretmende; saygı, liderlik,
dürüstlük ve insan tabiatını anlama gibi sosyal nitelikleri aradıkları
görülmektedir. İdeal bir öğretmende aranan diğer kişilik özellikleri ise;
öğretmeye karşı ilgi, duygusal denge, neşe, kendine güven ve hoşgörü şeklinde
sıralanmaktadır. Öğrenciler, meslekî ve akademik yeterliliklerinde ideal
öğretmeni, alanında uzman, öğrencileriyle dostça ve iş birliği içinde çalışan,
çocuğun tabiatını ve ihtiyaçlarını anlayan, kültürlü, çalışmalarını bilimsel
tavır içerisinde sürdüren, öğrencilerin arasındaki bireysel ayrılıkları analiz
eden ve çeşitli metot ve teknikleri kullanan öğretmen olarak tanımlamaktadırlar.
Diğer taraftan, öğrenci ve öğretmenin öğrenime katılmasında denge sağlayan,
dersi açıklama yeteneğine sahip, öğrencileriyle ilgilenen konuyu zenginleştirme
yeteneğine sahip öğretmen ideal öğretmendir. Öğretmen adayı öğrenciler,
öğretmenlerin meslekî atitüdler ile ilgili tutum ve davranışlarını (eğitimde
demokratik süreçleri isteyerek uygulama, rehberlik ve sorumluluk taşıma vb.)
ideal bir öğretmenin özelliği olarak düşünmemektedirler.
Kuşkusuz her öğrenme süreci ve sonuçlarının eğitsel değeri bir değildir.
Kimileri yüzeysel etkiler bırakır. Bunlar kısa süre sonunda ya unutulur ya da
kullanılabilir yeterlikte değildir, eksiktir. Kimi öğrenme sonuçları da bunun
tersi, uzun süreli ve kalıcıdır.
Öğrenmeyle kazanılması istenen değerlerin kolay, unutulmaması, tam ve
kullanılabilir nitelik taşıması, öğrenenin kişiliğinin bir parçası, özelliği
haline gelmesi ile mümkündür. Böylesi bir öğrenme sonucu da öğrencinin kendi
öğrenme yaşantısı içinde kazanılabilir. Öğrencinin öğrenme yaşantısı, gerçek
yaşantı koşullarına dönüşmedikçe beklenen nitelikte bir öğrenme gerçekleşemez.
Gerçek, bilinçli ve plânlı bir yaşantıda amaç vardır. 0 amaç yönünde uygun
araçlarla uygun etkinlikler yer alır. Bu etkinlikler ilgili kişice içten bir
yönelişle severek, isteyerek yürütülür. Çalışma sırasında karşılaşılan
güçlüklere direnilir. Engelleri yenmek için düşünür, birtakım çözümler üretir ve
kararlar verip, uygular. Çalışmalarını eleştirir, durumu yorumlar. Yeni
birleşimlere varır. Yeni bilgi ve görüşler, davranışlar kazanır. Böylece kendi
yaşantısı içinde kazandığı değerleri çok yönlü etkileşimlerle elde eder. Bu
kazanımlar kalıcı olur, kolay kolay unutulmaz. İnsanın kişiliğinden silinmez. Bu
bir etkin öğrenme biçimidir. Öğrenmeyi etkinleştirmede öğretmenin yeri büyüktür.
Öğrenmeyi etkinleştiren öğretmen davranışlarıysa bir bütündür. Bu bütünün her
ögesi önemlidir.(1)
Öğretmen sahip olduğu bilgi muhtevasını öğrencilere aktarmanın, mesleğini icra
etmenin yanısıra öğrencileri kişiliğiyle de etkilemektedir. Öğretmen dersi
işlemesindeki etkililiğinin yanında öğrencilerce olumlu veya olumsuz tutum ve
davranışlarıyla da değerlendirilmektedir. Öğrenciler kısa bir zaman zarfında
öğretmenlerinin neye nasıl tepki vereceğini,nasıl bir kişiliği olduğunu
çözümlerler.
Öğrenciler, öğretmenlerinin gönderdikleri sözsüz iletilere çok duyarlıdırlar.
Adale gerilmelerini, dudak kenarlarındaki gergin çizgileri, tümüyle beden dilini
okumasını hemen öğrenirler. Bu sözsüz iletiler sözlü iletilerle çelişiyorsa,
öğrencilerin aklı karışır ya da sözsüz iletilere inanır ve bununla ters düşen
sözlü iletileri yapmacık kabul ederler.(2)
Sınıfta öğretmenle öğrenci arasındaki ilişkiler, öğrenmenin ve eğitimin temelini
teşkil eder. Söz ve eyleme dayalı bu ilişkiler iyi ise, sınıfta olumlu bir
öğrenme atmosferi oluşur; ilişkiler kötü ise, sınıfın öğrenme atmosferi giderek
bozulur ve eğitim amacına ulaşmaz . O hâlde sınıftaki eğitici ortamın büyük
ölçüde öğretmenin davranışlarına bağlı olduğu söylenebilir.(3)
Öğretmen davranışlarının niteliklerini inceleyen birçok çalışma vardır. Öğretmen
davranışları özelliklerine göre temel olarak iki yönde ele alınmaktadır. Birinci
yöndeki davranışlar öğrencide sevgi, saygı ve yaklaşma yaratırken, ikinci
yöndeki davranışlar ise endişe, korku ve uzaklaşma yaratır. Dolayısıyla birinci
türdekiler demokratik, ikinci türdekiler otokratik bir öğretmenin davranışları
olarak nitelendirilmektedir. Bu sınıflandırmaya göre ideal bir öğretmen
demokratik öğretmen tanımı içine girmektedir.(4)
Smith iyi ve kötü öğretmeni şu şekilde tanımlamaktadır; (5)
İyi bir öğretmen;
• Daima üzüntü ve gerginlikleri hisseder ve bu durumu en asgari düzeye indirger,
• Öğrencilerin ayrı ayrı bireyler olduklarını ve her birinin bireysel ilgiye
ihtiyaçları olduğunu bilir ve kendilerini iyi hissetmelerini sağlar,
• Çalışma hayatına ve görev anlayışına kuvvetle inanır fakat bunu menfi bir
baskı ile yapmaz,
• Öğrenciler ve ailelerini olumlu bir şekilde yönlendirir ve ortak çalışma
gereğini kabul eder,
• Sert davranmaktan kaçınır,
• Eleştirmekten ziyade ödüllendirmeye önem verir,
• Öğrencilerin, isteklerini, yeteneklerini ve kişiliklerini bilir,
• Sonuçları, değişken ve ilginç olarak görür,
• Geniş kapsamlı müfredatı temel becerileri geliştirmek için en iyi yol olarak
görür,
• Öğrenim deneyimleri için merak ve yaratıcılığı anahtar kavram olarak görür,
• İçerik ve öğrencilere uyum sağlamak için öğretim faaliyetlerini çeşitlendirir.
Böyle bir öğretmen tarafından yönetilen sınıf canlı, ilginç ve başarılı
öğrencilerle dolu olacaktır. Az bir stres ve küçük bir gerginlik olacaktır. Buna
karşın birçok grup iş birliği ve tolerans olacaktır. Öğrenciler öğrenmek için
istekli olacak ve ona göre davranacaklardır. Ayrıca hepsi kendilerine güvenilen,
kendi kendilerini disipline etmiş ve kendine güvenli öğrenciler olacaklardır.
Kötü bir öğretmen;
• Genellikle öğrencileri korkutur ve sert bir yetişkin gibi davranır,
• Gerçek dışı amaçlar üzerine dayalı baskı ile stres oluşturur,
• Öğrencileri ve ailelerini olumsuz yönden ele alır,
• Ödülden çok cezaya önem verir, sükûnetten ziyade stresi benimser ve çok az
gülümser,
• Her zaman cezalandıracak şeyler bulur ve bir olayda bunu yapılandırır,
• İstekleri dondurur, canlı ve meraklı öğrencileri tehdit olarak görür,
• Geniş kapsamlı müfredatı sevmez eğitimde temel becerileri dar şartlar içinde
düşünür,
• Sonuçları standart görür ve kısıtlayıcı bir zaman cetveli geliştirerek her
şeyde bunu hâkim kılar,
• Kendi tariflerini geliştirir,
• Değişikliklere şüphe ile yaklaşır,
• Pasif öğretimi tercih eder,
• Çoğu kez öğrencileri taciz eder,ancak onlardan iyi bir davranış ve tolerans
bekler.
Literatürde bu ve benzer tanımlara sıkça rastlamak mümkündür. Ancak önemli olan
literatürdeki ideal öğretmen tanımlarıyla gerçekte tanımlanan ideal öğretmen
tanımlarının tutarlılığıdır. Bu bağlamda anlamlı olması amacıyla öğretmen
yetiştiren bir kurumun öğrencileri örneklem olarak alınıp onlardan “ideal
öğretmen” konusunda bir kompozisyon yazmaları düşünülmüş ve uygulamada bu
düşünceyi gerçekleştirmek amacıyla Gazi Üniversitesi Meslekî Yaygın Eğitim
Fakültesi çocuk gelişimi anabilim dalı ve aile ekonomisi beslenme anabilim dalı
ile giyim ve çiçek örgü dokuma anasanat dalı üçüncü sınıf öğrencilerinden “ideal
öğretmen” konulu bir kompozisyon yazmaları istenmiştir.
Sonuç
Sonuç olarak, öğrencilerin ideal öğretmen tanımları kalın çizgilerle şöyle
belirlenebilir; öğrencileriyle dostça ve iş birliği içinde çalışma alışkanlığı
kazanmış, alan bilgisi tam, öğrencisinin tabiatını ve ihtiyacını anlayan, genel
eğitiminde ve bilimsel tavrında eksiği olmayan, saygılı, sevgi dolu, öğrenciler
arasındaki bireysel ayrılıkları analiz edebilen, derslerinde çeşitli metot ve
teknikleri kullanabilen öğretmen. Çağdaş literatüre göre bir öğretmende
bulunması gereken üç genel özellik vardır. Bunlar; alan bilgisi, genel kültür ve
öğretmenlik meslek bilgisidir. Bu özelliklere sahip olan öğretmen, idealize
edilmiş öğretmen davranış gruplandırmalarının birçoğunda ortak olan sevgi,
saygı, hoşgörü, iş birliği gibi özelliklere sahip olduğu zaman öğrencileri ile
daha etkin bir iletişime geçebilir. Diğer taraftan öğretmenin kişilik
özellikleri bir müddet sonra öğrencilerce çözümlenmektedir. Dolayısıyla öğretmen
ne bildiğiyle değil, kendisiyle yüzleşmektedir. Birtakım olumsuz durumların
bertaraf edilmesi için öğretmen, öncelikle öğrencilerin tutum ve davranışlarını
iyi analiz ederek, ona göre kendisi tutum ve davranış geliştirmelidir.
(*) Gazi Üniversitesi Meslekî Eğitim Fakültesi Araştırma Görevlisi.
(1) A.Rahmi Ercan, Öğretmen Davranışları, Ankara, 1999, s.31.
(2) Thomas Gordon, Etkili Öğretmenlik Eğitimi, Çev:E.Aksay, Sistem Yayıncılık,
İstanbul, 1999, s.33.
(3) M.Ergün,T.Duman, "Kritik Durumlarda Öğretmen Davranışları", Millî Eğitim
Dergisi, Sayı 137, Ankara, 1998, s.45
(4) Leyla Küçükahmet, Öğretmen Yetiştirme, Ankara, 1993, s.85.
(5) Bob Moon, A.Shelton Mayes, Teaching and Learning In the Secondary School,
The Open Universty, New York, 1994, s.113-116.
Bu Konu İle İlgili Diğer Sayfalar
Çok Oynanan Oyunlar